JELATİN VE DOMUZ

Jelâtin nedir?
Jelâtin memelilerin dokularında, hususiyetle kas­ları kemiklere bağlayan yerlerde ve derilerde bulunan kollajenden çıkartılan bir proteindir. Kollajen su ile kaynatıldığında jelâtin olarak bilinen, suda çözülür proteine dönüşür. Soğutulduğunda, çözelti kollajene dönüşmez; fakat jel hâline gelir. Jelâtin başta domuz, sığır ve çok az olarak da balık gibi hayvanların deri, kemik ve bağ dokularının kaynatılması ile üretilir. Bu madde, güçlü şekil alma kabiliyeti, şeffaf jel oluşturması, esnek film hâline gelmesi, hazmının kolay olması, sıcak suda eriyebilmesi ve kolayca şekil alması gibi hususiyetleri sebebiyle gıda üretiminde pek çok sahada kullanılmaktadır. 


Domuz derisi en çok kullanılan jelâtin kaynağıdır
Günümüzde jelâtin üretiminde genelde domuz ve helâl tarzda kesilmemiş sığır derisi kullanılmaktadır. Gıda üretiminde kullanılan jelâtinin hammadde kaynağı ise domuz derisidir. Elde edilme safhasında ekstraksiyon öncesi, ön işlemlerin kısa sürede tamamlanması ve oluşan atık suyun asgari seviyede olması, domuz derisinin kullanılmasını cazip kılmaktadır. Ayrıca domuz derisinden jelâtinin elde edilmesi, bir hayli ucuzdur. 


Jelâtinsiz ürün neredeyse yok
Bir nevi protein olması sebebiyle jelâtin üreticileri, jelâtinin günlük hayatın her safhasında kullanılabilmesi için yoğun gayret göstermiştir. Menşeinin ciddi bir şekilde araştırılması gereken bu katkı maddesinin hemen hemen her alanda yaygın bir şekilde kullanılması, inanan insanlar için son derece endişe vericidir.

Kuyu ve Eşek

Bir gün, bir çiftçinin eşeği kuyuya düşer. Adam ne yapacağını düşünürken, hayvan saatlerce anırır. En sonunda çiftçi, hayvanın yaşlı olduğunu ve kuyunun da zaten kapanması gerektiğini düşünür ve eşeği çıkartmaya değmeyeceğine karar ... verir. Bütün komşularını yardıma çağırır. Her biri birer kürek alarak kuyuya toprak atmaya başlarlar. Eşek ne olduğunu fark edince, önce daha beter bağırmaya başlar. Sonra, herkesin şaşkınlığına, sesini keser. Birkaç kürek toprak daha attıktan sonra, çiftçi kuyuya bakar. Gözlerine inanamaz. Eşek, sırtına düşen her kürek toprakla müthiş bir şey yapmakta, toprağı aşağıya silkeleyerek yukarı çıkmasına basamak hazırlamaktadır. Bir süre sonra, komşular toprak atmaya devam edince, herkesin şaşkınlığı altında eşek, kuyunun kenarından dışarı bir adım atıp, koşarak uzaklaşır! Hayat üzerinize hep toprak atacaktır; her türlü pislik ile. Kuyudan çıkmanın sırrı, bu pisliği silkeleyip bir adım yükselmektir. Sıkıntılarımızın her biri bir adımdır. En derin kuyulardan bile yılmayarak, usanmayarak çıkabiliriz. Silkelenin ve biraz daha yukarı çıkın

Margarinin Zararları

Alkolden ve sigaradan daha zararlı olarak görülen margarin; vücudumuzdaki toplam uzunluğu 100 km. olan IDY (İnsan Damar Yolları ) ‘nın katili olarak nitelendiriliyor. Uzmanlar margarin hakkında ilginç açıklamalarda bulundu. İşte margarinin ürkütücü zararları: Margarin ve Tereyağı arasındaki farklar -Her ikisi de hemen hemen aynı kaloriye sahip. Ancak tereyağı çok az daha fazla doymuş yağ içeriyor: Margarindeki 8 grama karşılık tereyağında 5 gram doymuş yağ var. Harvard Tıp Fakültesi’nin çalışmasına göre tereyağı ile karşılaştırılınca margarin yemek kadınlarda kalp hastalığına yakalanma olasılığını yüzde 53 artırıyor.

- Tereyağı yemek ise yiyeceklerdeki diğer besin öğelerinin emilimini artırıyor. Tereyağının besinsel değeri yüksek olmasına rağmen margarinin çok düşük. Çünkü katkı maddeleri içeriyor.

- Tereyağı margarinden çok daha lezzetli ve diğer yiyeceklerdeki tatları zenginleştiriyor. Tereyağı yüzyıllardır bilindiği halde margarin 100 yıldan daha az bir süredir üretilmekte. Margarin nedir? -Yağ asitleri çok yüksek olan margarin ”kokusuzlaştırılmış ve arıtılmış sıvı pamuk çekirdeği yağı”nın hidrojene edilmesiyle (moleküler yapısına hidrojen eklemek) yapılmakta. Koroner kalp hastalığı riskini 3 kat daha arttırdığı iddia ediliyor.

Ayrıca margarin, Toplam kolesterolü ve LDL’yi yükseltiyor. (Kötü kolesterol) – HDL’yi düşürüyor. (iyi kolesterol) -Kanser riskini beş katına çıkarıyor. -Anne sütünün kalitesini düşürüyor

- Bağışıklık sistemini zayıflatıyor – Insülin tepkisini düşürüyor. Ve en kötüsü de -Margarinin plastikten yalnızca 1 molekül farklı olduğu söyleniyor.. Uzmanlar bu deneyi öneriyor: -Kendiniz de deneyebilirsiniz: Bir paket margarin gölge bir yerde açıkta bekletildiğinde, iki gün içinde şunlar gözlemleniyor: Üzerinde bir tane bile sinek olmayacak. Çürümeyecek ve kötü kokmayacak. Uzmanlar bu sonuçları margarinin hiçbir besin değeri olmamasına bağlıyor ve üzerinde hiçbir şeyin gelişmeyeceğinin altını çiziyor. Hatta mikro organizmaların bile yerleşmeyeceğini söylüyor.. Çünkü, margarinin nerdeyse plastik olduğu üzerinde duruyorlar.. Evdeki plastik kablonuzu eritip de tostunuza sürer misiniz? Cevabınız “hayır” ise margarin yemeyin

HAŞHAŞLI KEK

Hamuru

-4 yumurta

-1 bardak şeker

-1 bardak un

-1 bardak irmik

-Yarım bardak haşhaş

-Yarım bardak erimiş tereyağ

-1 p. Kabartma tozu, vanilya

Şerbeti

-2 bardak şeker

-4 bardak su

Kreması

-1 poşet şanti

-1 kaşık tereyağı

-Yarım bardak un

-1 bardak şeker

-2 bardak süt

Hazırlanışı

Şerbet: İlk olarak şerbet kaynatılır ve soğumaya alınır.

Hamuru: Yumurta ve şeker iyice çırpılır. Ardından diğer malzemeler eklenerek bir kek hamuru elde edilir. Hamur yağlanmış dikdörtgen borcama dökülerek  175 derecelik fırında pişirilir.

Krema: (şanti 1 bardak sütle hazırlanıp dolaba konur) Şanti hariç tüm malzemeler bir arada çırpılır daha sonra pişmeye alınır. Muhallebi kıvamını alınca soğumaya bırakılır. İyice soğuyan muhallebi ve dolapta bekletilen şanti mikserle pürüzsüz hale getirilir. Pişen sıcak kekin üzerine soğuk şerbet dökülür ve ardından biraz bekleyip hazırlanan krema sürülür. En sonunda kremanın üzerine küçük doğranmış mevsim meyveleri(nar kivi vs.) serpiştirilir. Dolapta 3 -4 saat bekletilip sevis yapılır.

Püf: Meyveleri doğrayarak hazırlamak isterseniz, bir müddet süzgeçte beklettikten sonra süsleme yaparsanız suları kremaya akmamış olur.

ANNEMİN KURABİYESİ

Malzemeler:

-3 yumurta

-1.5 bardak toz şeker

-1 çay bardağı sıvı yağ

-250 gr tereyağı

-1 çay bardağı yoğurt

-2 paket kabartma tozu

-6 bardak un

Üzeri İçin:

-1 yumurta akı

-Çekilmiş fındık içi

Yapılışı: Yoğurma kabına un konur. İçine tereyağı eklenir ve iyice yoğurulur. Ortası havuz gibi açılır ve diğer malzemeler eklenir. Kulak memesinden daha yumuşak bir kıvamda yoğurulur. Un yetersiz gelirse bir miktar daha eklenebilir (Yumurtanın büyüklüğü unun miktarını değiştirebilir). Hamurlar ceviz büyüklüğünde parçalar alınır ve yuvarlanır. Daha sonra önce yumurta akına ardından çekilmiş fındığa batırılarak tepsiye dizilir. 170 derecelik fırında üzeri kızarıncaya dek pişirilir. Fırından çıkarır çıkarmaz üzerine bir örtü örtülür. Afiyet olsun :)

SARIMSAKLI KÖFTE (FELLAH KÖFTESİ)

Malzemeler:

1 Paket kısırlık bulgur

1 yemek kaşığı irmik

1 yumurta

1 yemek kaşığı dolusu biber salçası

tuz

un

yarım demet yeşil soğan,

1 küçük demet maydanoz

sıvı yağ,

domates ve biber salçası

1 baş sarımsak

5 orta boy domates

Yapılışı: Bulgur kaynar su ile bir kapta ıslatılır; salça, irmik,tuz eklenir ve kabın ağzı kapatırız.Yaklaşık yarım saat sonra malzemeler yoğurulmaya başlanır..Bu arada yumurtası da konur.Bulguru yoğururken bulgurumuzun üzerine su serperiz. Bulgur sakız kıvamına gelinceye 15 dakika kadar yoğurulur. Cıvık halde olan hamura un ekleyerek toparlanması sağlanır. Daha sonra elimize fındık büyüklüğünde parçalar alıp yuvarlayıp ortasına küçük parmağımızla bir çukur yaparız.Gerektikçe eller biraz suyla nemlendirilir.Yapılan bu yuvarlakları, içine un serpilen bir tepsiye koyulur. Daha sonra bir tencerede su kaynatılıp içine tuz eklenir. Yapılan köfteler içine atılır ve haşlamaya başlanır. Köfteler suyun yüzeyine çıkınca kevgirle çıkarılır. Yayvan bir tencerede yağda salça kavrulur. İçine tuz, domates rendesi ve ezilmiş sarımsak konur ve 10 dakika kadar pişmeye bırakılır. Çiğ kokusu giden domatese köfteleri eklenir.Domates sosu ve köftelerin buluşmasından sonra 10 dakika da böylece pişirilir.Ocağın altı kısıldıktan sonra ince kıyılmış maydanoz ve yeşil soğanı da ekleyip tencerenin kapağını kapatılır.